Aralık 2021

Bir çökme hikayesi...

Bugün bu yazıda Türkiye'nin dört bir yanında benzeri yaşanan hikayelerden birine, biraz da içinde barındırdığı ironiye binaen yer vereceğim.

Müslüman oldukları için memleketlerinden sürülüp, “O bizim kavuşmalarımız a yârim mahşere kaldı” sözleriyle anılarını ve yüreklerinin yarısını geride bırakan, 'Bir fırtına tuttu bizi' türküsünü ağlayamadan söyleyemeyen Selanik göçmenlerinin yaşadığı evlerde şimdi bir
...

Devamını Oku

6- Rüzgar değişiyor

Bir krizde, bir zamanlar düşünülemez olan şeyler birdenbire kaçınılmaz hale gelebilir. Türkiye’nin her zamanki gibi kendine özgü ve bambaşka dertleri olmakla birlikte, bugün tüm dünya olarak ikinci dünya savaşından bu yana yaşanan en büyük toplumsal ve ekonomik sarsıntıların ortasındayız. Ve artık çözüm üretemeyen neoliberalizm, son nefesini veriyor. Zenginler için daha
...

Devamını Oku

Basın görevini yaptı; dosyalar mercek altında...

Adana yerel basını bir tarihi sınavdan daha yüzünün akıyla çıktı.

Böyle düşünmeme sebep olan şey ise, Belediye Bürokrasisi ile Belediye Meclislerinde aynı içeriğe sahip dosyalar hakkında farklı tutum alıp, farklı kararların altına imza atarak toplum düzenini sarsan, her biri somut belgelere dayalı haber ve yazılarla ilgili yaşanan yeni bir gelişme.

Şehrimizde büyük
...

Devamını Oku

5- Ekonominin Finansallaşması ve iPhone örneği...

Neoliberal ekonomik sistemi ve bu sistemin lokomotifi özel sektörün geçirdiği evrimi anlatmaya çalıştığım bu yazı dizisinde bir aylık bir süreyi geride bıraktık. Sona yaklaşırken ortalığı biraz derleyip toparlamak isterim. Dizinin bundan önceki yazılarında, tüm dünyada özel sektörün hissedar kapitalizmi felsefesi gereği sadece daha fazla kâr elde etmek ve hissedarlarına daha
...

Devamını Oku

Vali Süleyman Elban'a açık çağrı

Sayın Vali Süleyman Elban ile ilk görüşmemizden itibaren, bende kendisinin şehrimiz için iyi ve kalıcı hizmetler üretmek için çalışan biri olduğu kanaati yerleşmişti.

Göreve geldiği günden bu güne kadarki tavır, davranış ve ilişkilerindeki açıklık, yurttaşlarla kurduğu eşit ve samimi ilişki, yüksek kalitede bir devlet adamı kumaşına sahip olduğu kanaatimi güçlendirdi.

Herkesin hukukun
...

Devamını Oku

Mehmet Başpınar hikayesindeki günahkar sır...

Hem şehrimizin hem de ülkemizin gündemi bir meseleyi etraflıca anlatmak için ne yazık ki yeterli süreyi vermiyor. Bir konuyu neden sonuç ilişkileri ve zamanın ruhundan koparmadan anlatabilmek bir yazı sınırları içinde her zaman mümkün olmayabiliyor.

Bu nedenle aynı konu hakkında birden fazla yazı yazmak zorunda kaldığımda da araya giren acil gündemler
...

Devamını Oku

*3* Mehmet Başpınar ve yeni nesil zenginleşme

Mehmet Başpınar başlığıyla yazdığım ilk iki yazıda, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren genel olarak iktidar eliyle aktarılan sermaye ile şehrimizde yaratılan zenginlerin servet birikim sürecini anlattım. 1980 sonrasının ise bu ailelerin mülklerinin tasfiyesine dayalı rant düzenine tekabül ettiğini belirtmiştim.

Bu yeni dönemin belirleyicisi ise, tarım alanlarının sanayi siteleri inşa edilmesi için imarlı
...

Devamını Oku

4- Millet İttifakının dilinin altındaki bakla Teknokrat Cumhurbaşkanı mı?

Her şeyin sorumlusu olarak Erdoğan ve tek adam rejiminin gösterildiği ülkemizde, aklım hep farazi senaryolara kayıyor.

Başta ekonomi olmak üzere bürokraside 'liyakatlı' kadroların yeniden iş başına getirilerek, mesela Merkez Bankası gibi kuruluşların 'bağımsızlıklarının' yeniden kazandığını, piyasalarla ve yatırımcılarla kör dövüşünün sona erdiğini, bu sayede 2-3 yıllık bir sürenin sonunda yabancı yatırımcının
...

Devamını Oku

Mehmet Başpınar -2-

Dün ilki yayınlanan, şehrimizdeki zenginleşme serüvenlerini içeren bu yazı dizisinde, sermaye/servet biriktirme yöntemlerini anlatıp örneklendireceğim.

Cumhuriyetin ilk yıllarına dayanan bu hikayelerin son 40 yılına bizzat tanıklık etsem de\ sadece şahsi tecrübelerime güvenmek, tek taraflı bir anlatım oluşturmamak için oldukça geniş ve en az benim kadar tecrübeli olan çok değerli isimlerle görüştüm.

Kimin,
...

Devamını Oku

Mehmet Başpınar -1-

Benim patron Özcan Aladağ almış kalemi eline; yerel basına sahip çıkılsın diye, kibar kaynananın, 'kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla' babında dert anlatıyor.

Toplumu bilgilendirmek, onların hak ve çıkarlarını savunmak için kendini, ailesini ve birlikte çalıştığı arkadaşlarının yaşamını öğütse de, gazeteciliği sürdürmeye çalışıyor.

Barış Gazetesi, ünlü Hollandalı ressam Pieter Bruegel'in el ele
...

Devamını Oku